Kanatları olmayan kuş küçük penguen kapo yolculuğu

Kanatları olmayan kuş küçük penguen kapo yolculuğu

1. Bölüm: Buzda Doğan Hayal

Uzak bir yerde, karla kaplı dev bir adada, rüzgarların şarkı söylediği Antarktika’da bir penguen yavrusu doğmuş. Adı Kapo’ymuş. Kapo diğer penguen yavrularından biraz farklıymış. Yürümeyi erken öğrenmiş, karı çok severmiş ama her gece gökyüzüne bakıp bir şeyler fısıldarmış:

— “Uçamıyorum ama belki başka bir yol vardır…”

Diğer penguenler yuvalarını karla derinleştirirken, Kapo deniz kıyısında dalgaları izler, martıların uzaklara uçuşunu hayranlıkla seyredermiş. İçinden bir ses, dünyanın başka yerlerinde de kar, buz, gökyüzü olduğunu fısıldarmış.

Bir gün, martıların lideri yaşlı Gozar, Kapo’ya doğru uçmuş. Kanatları yorgun, gözleri bilgeymiş.

— “Sana içten içe bir yolculuk çağrısı geliyor, değil mi?” demiş.

Kapo şaşırmış.

— “Ama ben uçamam… kanatlarım yok!”

Gozar göz kırpmış.

— “Uçmak kanatla olmaz evlat. Bazen düşle, bazen cesaretle…”


2. Bölüm: Yolculuğa Hazırlık

O gece Kapo düşünmüş durmuş. Gözlerini kapattığında hep aynı şeyi görmüş: Yüksek dağlar, çiçekli tarlalar, sıcak kumsallar… Ve karın olmadığı yerler.

Ertesi sabah annesine sarılmış.
— “Gitmek istiyorum…” demiş.
Annesi önce üzülmüş ama sonra gülümsemiş:
— “Dünyayı görmek isteyen kalpleri hiçbir buz tutamaz. Ama unutma: Dönmeyi bilenler kaybolmaz.”

Ve böylece Kapo yola çıkmış. Yanında eski bir balık derisi harita, boynunda annesinden kalan bir buz taşı kolye varmış.

İlk durağı: Güney Okyanusu olmuş.


3. Bölüm: Dalgalar ve Yunuslar

Okyanusa ilk adım attığında buz gibi suyla yüzleşmiş ama kararlılıkla yüzmüş. Bir süre sonra beyaz çizgili iki yunus yanına gelmiş.
Adları Luna ve Lilo’ymuş.

— “Kuzeye gidiyoruz,” demiş Luna. “Sen de ister misin?”

Kapo yüzerek onlara katılmış. Yol boyunca yunuslar ona denizin oyunlarını öğretmiş, rüzgarla nasıl dans edileceğini anlatmışlar.

Gece olunca suyun üstünde yıldızlara bakmışlar. Kapo sormuş:

— “Siz hiç durmaz mısınız?”

Lilo cevaplamış:

— “Göç edenler bilir ki, her yer ev olabilir ama kalbinin sesi nerede duyuluyorsa oraya dönmelisin.”

Kapo bir şeyleri anlamaya başlamış.


4. Bölüm: Çiçekli Adada İlkbahar

Haftalar süren yolculuktan sonra bir adaya ulaşmışlar. Burası rengârenk çiçeklerle dolu, ılık rüzgarların estiği bir yermiş.

İlk defa çimenlere basan Kapo, toprağın yumuşaklığına hayran kalmış.
Burada yaşayan minik bir kızıl sincap onu fark etmiş.
— “Sen hiç uçmayan ama gelen ilk penguensin!” demiş.
Adı Firi’ymiş.

Firi ona meyve ağaçlarını, tıngırdayan yaprakları göstermiş. Her şey yeniymiş. Ama Kapo’nun içi hâlâ biraz buz gibiymiş. Özlem denen şey, çok uzaktan bile hissediliyormuş.

Bir gün bir rüzgar esmiş. Uzaklardan kar kokusu getirmiş.

Firi sormuş:
— “Gitmek mi istiyorsun?”

Kapo başını eğmiş.

— “Burası güzel ama kalbim hâlâ gökyüzündeki kar tanesini özlüyor.”


5. Bölüm: Kayıp Kanatların Ülkesi

Yola devam etmiş. Bu kez kara ulaşmış. Burada çam ağaçları, sisli dağlar ve sakin göller varmış.

Kapo burada Kayıp Kanatların Ülkesi'ne varmış. Burada uçamayan ama kanadı olan kuşlar yaşarmış. Yaralı kartallar, yorulmuş turnalar, uçmayı unutmuş baykuşlar...

Onların arasında yaşlı bir karga varmış.
Adı Morun’muş. Kanadı eskiden kırılmış, artık uçamıyormuş ama yıldızları okuyabiliyormuş.

— “Kanatsız bir yolcunun buraya gelmesi bir işaret olabilir,” demiş Morun.
— “Bize cesaretini anlat, yolculuğunu paylaş.”

Kapo, denizleri, yunusları, çiçekli adayı, özlemi anlatmış.
Tüm kuşlar onu sessizce dinlemiş.
Sonunda Morun gülmüş:

— “Senin kanatların gözükmüyor ama herkesin göğsünde bir çift görünmez kanat vardır. Seninkiler kalbinde…”


6. Bölüm: Geriye Doğru Uçmak

Kapo bir gece rüyasında annesini görmüş.
Yıldızlardan yapılmış bir pelerin giymiş, elini uzatıyormuş:
— “Dönme vakti geldi, değil mi Kapo?”

Sabah olmuş. Kapo gökyüzüne bakmış. Martıların arasında bir silüet belirivermiş.

Gozar!

— “Sana demiştim… Cesaretle uçulur. Şimdi seni evine götüreyim mi?” demiş yaşlı martı.

Kapo başını sallamış. Ve onun sırtına atlamış. Uçamayan bir penguen, rüzgarla süzülen bir martının kanadında eve dönüyormuş.

Buzlar görününce kalbi atmaya başlamış. Diğer penguenler sahilde toplanmış. Annesi onu görünce gözleri dolmuş.

Ama Kapo da artık başka biriymiş:
Görmeyenleri gören, duymayanı dinleyen, gitse de dönmeyi bilen biri.


SON

Bloga dön

Yorum yapın

Yorumların yayınlanabilmesi için onaylanması gerektiğini lütfen unutmayın.