
Zaman kuyusu ve kum saati
Paylaş
1. Bölüm: Terkedilmiş Saat Kulesi
Bir zamanlar, zamana çok önem veren bir kasaba varmış. Adı TikTak Kasabası’ymış. Burada herkes saatine göre yaşar, dakik olmaya özen gösterirmiş. Sabah çanlar çalınca kahvaltı yapılır, öğle ziliyle herkes dışarı çıkar, akşam gölgeler uzayınca herkes evine dönermiş.
Ama bu düzenin ortasında bir tek kişi farklıymış: Arya.
10 yaşındaki Arya zamanla arası hiç iyi olmayan bir çocukmuş. Okula ya geç kalır ya da çok erken varırmış. Ellerinde saat olsa bile, zamanı bir türlü yakalayamazmış.
Kasabanın ortasında, kimsenin yaklaşmadığı eski bir saat kulesi varmış. Yıllar önce durmuş, akrebi ve yelkovanı birbirine takılmış, zamanla örtülmüş, unutulmuş. Rivayete göre, bu kule zamandan kopmuş bir yerin kapısıymış.
Arya bir gün okuldan dönerken kulağına fısıltılar duymuş. Eski kuleden geliyormuş:
“Zaman seni bekliyor…”
Korkmamış, çünkü içten içe hep hissetmiş: Bu kule onun sırrını biliyor.
2. Bölüm: Kuyunun İçine Düşüş
Ertesi sabah Arya gizlice kuleye gitmiş. Demir kapısı paslıymış ama itince açılmış. İçerisi sessiz ve toz içindeymiş. Merdivenleri çıkarken ayakları çatırdayan tahtalara basmış. Tepede, kocaman bir saat mekanizması durmuş haldeymiş.
Ama tam ortada, taş zeminin üstünde, daire şeklinde bir şekil varmış. Bu şeklin ortasında bir yazı parlıyormuş:
“Kum Saatini Takip Et.”
Arya eğilmiş, dokunmuş. Aniden zemin titremiş ve dairenin ortasında gizli bir kapak açılmış. İçinden yumuşak bir ışık geliyormuş. Arya düşmüş—ama bir çığlıkla değil, sanki yavaşça süzülerek...
Gözlerini açtığında başka bir dünyadaymış. Gökyüzü morumsu, yerde parlayan kumlar, uzakta dönen dev kum saatleri… Zaman adeta canlıymış. Arya şaşkınlıkla etrafına bakarken bir ses duymuş:
“Zaman misafirini bekliyordu…”
3. Bölüm: Kum Saati Şehri
Karşısında uzun pelerinli, gözleri kum gibi parlayan yaşlı bir adam durmuş. Adı Kum Ustası’ymış. Arya’ya gülümsemiş:
– “Zamanla derdi olan çocuklar nadir bulunur. Ama senin kalbin gecikmiş bir saatin tik takları gibi atıyor.”
Arya merakla sormuş:
– “Burası neresi?”
– “Zaman Kuyusu. Unutulmuş saniyelerin, kayıp dakikaların dünyası. Burada zaman bükülür, hatırlanır, bazen silinir.”
Arya daha çok öğrenmek istemiş. Kum Ustası onu Kum Saati Şehri’ne götürmüş. Burada saatler konuşur, gölgeler yürür, takvim yaprakları rüzgâr gibi savrulurmuş.
Her şey çok güzelse de bir sorun varmış. Kum Ustası derin bir iç çekmiş:
– “Zaman bozuluyor. Saat kuleleri çatlıyor, geçmişle gelecek birbirine karışıyor. Çünkü Kum Saatinin Çocuğu gelmedi.”
Arya kaşlarını çatmış:
– “Kim o?”
– “Sen.”
4. Bölüm: Geçmişe Yolculuk
Arya kabul etmek istememiş ama Kum Ustası ona bir görev vermiş.
– “Eğer zamanın kalbini onarmazsak, dünya karmakarışık olacak. Senin yolculuğun: geçmişini yüzle ve zamanın neden sana küstüğünü bul.”
Arya’ya bir Kum Anahtarı verilmiş. Bu anahtar, sadece unutulan anılara açılıyormuş.
İlk durağı: kendi geçmişiymiş. Kum Anahtarı’nı çevirmiş ve bir anda kendisini 5 yaşındayken bulmuş.
Annesiyle parkta oynarken düşmüş, dizi kanamış. Annesi ilgilenmemiş çünkü aceleyle işe yetişmesi gerekiyormuş.
Arya gözleri dolu dolu fısıldamış:
– “Zaman beni hep yalnız bıraktı…”
İkinci durakta babasının onu doğum gününe geç kalışı varmış. Üçüncüde okul gösterisinde yalnız kalışı…
Küçük Arya, büyük Arya’ya bakmış ve sormuş:
– “Zaman ne zaman bizimle oldu ki?”
5. Bölüm: Zamanın Kalbi
Tüm bu yolculuklardan sonra Arya’nın içi hafiflemiş ama hâlâ cevabı bulamamış. Kum Ustası demiş ki:
– “Şimdi Zamanın Kalbi’ne gitme zamanı. Ama oraya yalnız gidilmez.”
Arya’yla birlikte bir zaman kedisi gitmiş: adı Tikko.
Tikko, zamanı hissedebilen bir kedicikmiş. Kuyruğu saniyeleri gösterirmiş. Onunla birlikte zaman nehri boyunca yürümüşler.
Nehir zaman gibi akıyor, her damlası bir anı yansıtıyormuş. Arya suya bakarken kendi gülüşünü, ağlayışını, bekleyişini görmüş.
En sonunda dev bir kum saati önlerinde belirivermiş. İşte burası Zamanın Kalbi’ymiş.
Ama kalp kırıkmış. Kum dökülmüyormuş.
Arya yaklaşmış. Elini saatin camına koymuş ve demiş ki:
– “Ben zamanla kavga ettim… Çünkü onun beni sevmediğini sandım. Ama şimdi anlıyorum. Zaman bazen geç kalır, ama hep yürür. Ve biz istersek ona yetişebiliriz.”
O anda kum yeniden akmaya başlamış. Cam parlamış, Tikko miyavlamış ve kalp tamir olmuş.
6. Bölüm: Dönüş ve Değişim
Arya gözlerini açtığında eski saat kulesindeymiş. Elinde Kum Anahtarı duruyormuş. Ama bu sefer kule çalışıyormuş. Zaman yeniden akıyormuş.
Ertesi gün Arya okula zamanında gitmiş. Artık saate bakmak onu korkutmuyormuş. Çünkü biliyormuş: Zaman sadece saniyeler değil, anılar, bağışlamalar, dostluklar ve değişim demekmiş.
Kasabadaki saat kulesi de onarılmış. Ve Arya bir gelenek başlatmış: Her çocuk o kuleye bir hayalini bırakırmış. Çünkü artık TikTak Kasabası’nda zaman sadece tik tak değilmiş… Aynı zamanda kalp kalp atarmış.